Erkek Çocukta Uzun Saç!
Her çocuk öfke, kızgınlık, mutluluk, merhamet, sevgi, bağlanma, sempati duyma ve sahiplenme vb. duygular ile doğar. Cinsiyet ayrımı çocuklarda doğar doğmaz oluşan bir olgu değildir. Kendi cinsiyetlerinin farkındalığını yaşayabilmeleri için 4 yaşına gelmiş ve ben kızım ben erkeğim olgularını kendi kendilerine söyleyebilir olmaları gerekmektedir. Ancak 4 yaşına kadar çocukları toplum etiketlemekte ve onlara c8nsel kimliklerini sen kızsın bebekle oyna sen erkeksin arabayla/topla oyna gibi cümleler ile gerek bilmeden gerekse toplum baskısıyla dayatmaktayız. Oysaki erkek çocuklarının da merhamet ve anaç duygular ile doğduğu unutulmaktadır. Çocuğun bu duygularını kullanmasına izin verilmeyerek köreltmesine neden olmaktayız. Böylece kadına şiddet uygulayan/öldüren, çocukları ile ilgilenmeyen erkek nesiller yetişmektedir. Mesela sen erkeksin bebekle oynayamazsın yani baba olamazsın bir anne gibi çocuğuna bakamazsın demekteyiz, halbuki yetişkin olduktan sonra kendi evlatları ile geçirecekleri güzel zamanları, onlarla olacak olan güzel paylaşımlarını hayatlarından biz aileler sadece toplum baskısının veya geleneksel öğretilerin sonucunda ellerinden almaktayız. Buna birde erkek çocuk saç uzatmaz, erkekler pembe giymez/kullanamaz gibi cümleler de eklenerek renkler, saç, giyim tarzı evrensel olması gerekmesine rağmen sadece kız çocuğunun hakkıymış gibi davranılmaktadır. Aynı dezavantajlı durum kız çocukları içinde geçerlidir.
Maalesef yaşadığımız toplumda 0-4 yaş arası çocuklarda saçını uzatmış erkek çocuklarına, hiç tanımadığınız parkta karşılaştığınız bir yabancı bile “sen kız mısın! neden saçların uzun” diyerek çocuğun kendini sorgulamasına ve daha tam anlamıyla kafasında oturtamadığı cinsiyet kavramını bir karmaşa içine sokarak çocuklarımızın ikilemde kalmasına, kendi beğeni ve isteklerinden vazgeçmelerine neden olmaktadırlar.. Oysaki çocuklar 4-5 yaşlarına geldiklerinde artık cinsel kimliklerinin tam farkında olduklarından, kendini savunacak kadar kararlı, saçları uzun bile olsa “sen kızmısın” diyen kendi düşüncelerini çocuklarımıza empoze etmek isteyen kişiler karşısında “ben erkeğim” diyebilecek özgüvende ve güçte, herhangi bir karmaşaya düşmeden kendi cinsel kimliğini savunan ve bu durumda herhangi bir kaygı duymayan çocuk bireyler olurlar.
Sevgili anneler! Biliyoruz ki cinsel kimlik olgusu yanlış ve geleneksel öğretilerle ayrımcılığa teşvik etmektedir. Bunun yerine kendi kimliklerinin farkında olan farkındalığı yüksek çocuklar yetiştirerek tabiki gelişimsel özelliklerini ve dönemlerini de unutmadan kararlı ne istediğini bilen ve isteklerinin arkasında durabilen çocuklar, yaşadığımız evrensel ve global dönemde en çok ihtiyaç duyduğumuz geleceğin güçlü bireyleridir. Böyle bireyler yetişmesi için dönemsel ve gelişimsel özelliklerine göre çocuklarımıza arkasında durabileceği seçimler yapmasına olanak sağlamalıyız.
Gelelim lafın özüne; erkek evlatlarımız mesela saç uzatmak istiyorsa kendini savunabilecek ve eleştirilere cevap verebilecek gelişimde olmalarına özen gösterilmelidir.
Bir cevap yazın