2 Yaş Sendromu
Birincil Ergenlik, yani İlk ergenlik…
Tabi 2 yaş sendromundan bahsedebilmek için öncelikle kendi ergenlik dönemlerimizi hatırlamamız gerekir.
Nasıldı benim ergenliğim diye sorduğunuzda herkesten farklı bir cevap alırız, bazıları “ben çok uysaldım içe kapanıktım” diyecektir, bazıları da “çok asiydim her an patlamaya hazırdım”, “herkesin dedikleri beni rahatsız ederdi” diyeceklerde vardır. Peki bu ergenliğe birden mi girdik tabi ki hayır… Öncelikle yavaş yavaş etkilerini görmeye başladık, bazen bacaklar ağrıdı, bazen kollar ağrıdı, bazen hormonlar o kadar oynadı ki öfkemizi ve kendimizi kontrol edemez hale geldik.
Şimdi ilk ergenlik dedik ya 2 yaş sendromuna; sizin çocuğunuzda bu dönemi aynı bizim yaşadığımız ergenlik gibi giriş gelişme sonuç şeklinde yaşıyor.
Ne zaman başlıyor; yaklaşık 18 aylıkken başladığımız bu süreç öncelerde çok sakin olan bebeğinizin artık “ben büyümeye başlıyorum” kısmıyla beraber ”ben yapıyorum elleme” şeklinde itirazlarla birleşiyor ve benim çocuğum bana hiç hayır demezdi ne oldu demeye başlıyoruz.
Sonuç kısmı ise çocuğa bağlı olmakla beraber yaklaşık olarak 37-38 aylık olana kadar sürüyor.
Tabi asıl mesele, her ailenin derdi gelişme bölümüdür; aslında çocuklar doğal olarak yaşamaları gerekli olan bir süreci yaşıyorlar, yani olması gerekeni yaşıyorlar ama bu onlar için biraz rahatsız edici olabiliyor. Bu dönemde nasıl bizlerin ergenliğinde ÇOCUKLUKTAN YETİŞKİNLİĞE geçiş evresinde ağrılarımız olduysa onlarında bu BEBEKLİKTEN ÇOCUKLUĞA geçiş evresinde ciddi baş ağrıları ve parmak ucu karıncalanmaları yaşıyor ve bunu ifade edemedikleri için çok rahatsız oluyorlar. Ağlayabiliyor, bağırabiliyor, ne olduğunu anlayamadığımızı düşündükleri için öfkeleniyor hatta bu bazen krizler şeklinde de olabiliyor.
Ayrıca bu parmak karıncalanmalarını nasıl geçireceğini bilemeyen çocuk ellerini sallama, oyuncak fırlatma hatta karşısındakine vurma davranışları geliştirebiliyorlar. Baş ağrıları olan çocuklarda kendilerini yere atma, kafalarını yerlere ya da duvarlara vurma gibi davranış eğilimleri gösterebiliyor.
Bu noktada ne yapacağını bilemeyen anne baba da çocuğunun bir beklenti karşılığında yaptığını zannederek ne istiyorsun? Onu vereyim bunu vereyim yeter ki vurma kendine zarar verme demeye başlıyor. Hâlbuki çocuk o an yaşadığı ağrıyla baş etmeye çalışırken sizi dinleyemiyor bile.
Bu ağrılar zamanla azalırken bir yandan da çocuk her vurduğunda ya da kendini yerlere atmaya başladığında anne babanın ne isterse ya da istemese bile verdiğini keşfettiği için her istediği şey için davranışlarını bu yönde arttırmaya başlıyor. Ebeveynler de zamanla bu kadar vurma ağlama kendini yerlere atma davranışlarına tepki vermeye başladıkça da giderek şiddetlenen krizlerle uğraşmak zorunda kalıyor. Aile ve çocuk arasında bu durum bir müddet sonra güç savaşı haline geliyor. Bu süreçten bıkan ve kendisine zarar vereceği endişesi taşıyan anne baba ve aile için bu savaş maalesef kaybediliyor ve artık baş edilemez bir noktaya geliyor.
Peki aile bu durumla karşılaşmamak için ne yapmalı?
Öncelikle ilk ergenliğe girmeye başlayan çocuklara karşı sabırlı olmalı ve bu durumun gelip geçici bir süreç olduğu bilinciyle yaklaşıp, kızmamalı sinirlenmemeli ya da her ne isterlerse yapmaya çalışmamalıyız. Ağrı krizlerinde çocuklarımıza bolca sarılıp sevgi göstermeli “biliyorum canın yanıyor ama geçiçek, ben hep yanında olacağım” gibi telkinler verilmeli.
Bu durum bir güç savaşı haline geldiyse ne yapmalı?
Her çocuğun kişilik ve karakter özelliklerine göre yapılması gereken çalışmalar değişkenlik göstermekle birlikte temelde vurma davranışları gerçekleştiren çocuklara gülerek yapma demek bu durumu daha da pekiştirmektedir. Net, kesin ama kızgın ve yüksek olmayan bir ses tonuyla “HAYIR ! bana vurduğun zaman canım çok yanıyor” diyip 2 adım ötesine uzaklaşarak durmak ve oradan “seni çok seviyorum ama bana vurdun canım çok yandı o yüzden benden özür dilemeni bekliyorum” şeklinde ifadeler kullanmak gerekmektedir.
Biliyoruz ki 2 yaşında çocuğa sahip olan aileler için bu dönem oldukça zor geçer, ama ailelerin kararlı olmasıyla çözülemeyecek hiçbir durum yoktur. Çok zorlandığınız durumlarda size bir telefon kadar yakınız.
Bir cevap yazın